24 Ekim 2016 Pazartesi

Çocuk


             Bilen bilir son bir kaç senedir İstanbul'daki toplu taşıma araçlarında ekranlarda ilginç,komik,eğlenceli videolar yayınlanıyor. Genelde yolcular göz ucuyla izler çokta ilgilenmezler aslında.
             Rutin metro seferlerimden birinde yedi yaşlarında üzerinde tavşan resimleri olan bir kız çocuğu dikkatimi çekti. Aslında dikkatimi çeken çocuğun içten kahkahasıydı. Baktım ekrandaki bir kediye gülüyor. Tamamen odaklanmış,sanki kedinin yanındaymış gibi. Sonra uzun zamandır böyle bir noktaya odaklanamadığımı düşündüm,dünyayı unutup araya hiç birşey koymadan başka bir boyuta geçemediğimi.O anlar yaklaştığında gerçek dünyaya dönmemi sağlayan görünmez iplerimi hissettim birden. (düşüncelerimi yani)
              Öğreneceğim daha çok şey var gibi tekrar çocuğu izlemeye koyuldum. Tabii ki benim farkımda değildi,olmasını da istemiyordum zaten.
              Normal insanın bile tutmakta zorlanacağı demirlere zıplamaya başladı sonra. İlk deneme başarısız.İkinci deneme başarısız. Parmaklarıyla demire dokunabiliyor ama bir türlü kavrayamıyor. Defalarca zıpladı sonra,sayısını kaçırdım.Her zıplayış başarısız ama vazgeçmiyor bir türlü. Babası kızdı yerine oturmasını söyledi. Önce biraz durakladı,geri çekilir gibi oldu. "Devam et" dedim içimden."Vazgeçme". Vazgeçmedi. Dinlemedi babasını. Tekrar zıpladı,yine zıpladı. Her sıçrayışta eğlendi, zevk aldı. Sonunda farklı bir yol denedi ve demiri tutmayı başardı. O an ki mutluluk o kahkaha görülmeye,duyulmaya değerdi. Babası ile paylaşmak istedi, adam pek oralı olmadı. Yetişkinlerin hastalığı görülmeye değer herşeyi kaçırmak.
               İnerken çocuğa "devam et" dedim. Tutamadım kendimi :) Baba arkamdan kötü kötü baktı, hissettim.
               Çok özel bir çocuk büyüyor. İçinde dünyayı değiştirecek güç var. Belki biz değiştirene kadar bütün çocuklar böyledir. Yine de tavşanlı kızın büyümüş halini görmeyi çok isterdim. Fotoğrafını çekmediğime üzülüyorum şimdi bu yazıyı yazarken.

Not: Biz üzerimizde tavşan resimleri taşımadığımız içindir belki inatla zıplamayı unutuyoruz ,kim bilir. :)
             

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder